Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Ar-Ge ve Yazılım Faaliyetleri: Vergi Muafiyetleri ve KDV İstisnaları

Giriş

Teknoloji geliştirme bölgeleri, ülkemizde Ar-Ge ve yazılım faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla büyük bir öneme sahiptir. Bu bölgelerde faaliyet gösteren firmalar, çeşitli vergi muafiyetleri ve istisnalardan yararlanarak maliyetlerini azaltabilir ve rekabet güçlerini artırabilir. Bu yazıda, teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren firmaların hangi vergi avantajlarından yararlanabileceğini ve bu avantajların kapsamını ele alacağız.

I. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Faaliyet Gösteren Firmalar İçin Vergi Avantajları

A. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu Kapsamı

4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu, Ar-Ge ve yazılım faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla belirli bölgelerde faaliyet gösteren firmalara vergi avantajları sunmaktadır. Kanunun 3. maddesinde, Ar-Ge ve yazılım faaliyetlerinin tanımları ve kapsamı ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Ar-Ge, bilgi dağarcığının artırılması ve bu bilginin yeni süreçler, sistemler ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması olarak tanımlanırken, yazılım ise bir bilgisayar veya bilgi teknolojilerine dayalı cihazların çalışmasını sağlayan komutlar dizisi olarak tanımlanmıştır.

B. Vergi Muafiyetleri

Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren firmalar, gelir vergisi ve kurumlar vergisi muafiyetlerinden yararlanabilirler. 4691 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi, bu bölgelerde elde edilen kazançların 31 Aralık 2028 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden muaf tutulabileceğini belirtmektedir. Bu muafiyetlerden yararlanabilmek için firmanın teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyet göstermesi ve kazancın, bu bölgedeki Ar-Ge, yazılım veya tasarım faaliyetlerinden elde edilmesi gerekmektedir.

II. Gelir Vergisi Muafiyetinin Kapsamı ve Şartları

A. Gelir Vergisi Muafiyetine Hak Kazanma Şartları

Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren firmalar için sağlanan vergi muafiyetlerinden yararlanabilmek için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bunlardan ilki, firmanın teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyet göstermesidir. Bu bölgelerde yer alan firmalar, yalnızca burada yürüttükleri Ar-Ge, yazılım ve tasarım faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar üzerinden gelir vergisi muafiyetine hak kazanabilirler. Kazancın bu bölgedeki faaliyetlerden elde edilmesi, muafiyetin temel şartıdır.

B. Faaliyet Adresinin Bölge Dışına Taşınması Durumu

Bir firmanın faaliyet adresini teknoloji geliştirme bölgesi dışına taşıması, vergi muafiyetini etkileyebilir. Eğer firma, faaliyetlerini bölge dışına taşırsa, bu durumda bölge dışında elde edilen kazançlar üzerinden gelir vergisi muafiyeti uygulanamaz. Yani, sadece teknoloji geliştirme bölgesinde gerçekleştirilen faaliyetlerden elde edilen kazançlar bu muafiyetten yararlanabilir. Bölge dışında gerçekleştirilen Ar-Ge ve yazılım faaliyetlerinden elde edilen kazançlar ise, bu muafiyetin kapsamı dışında kalmaktadır.

Blog yazısının üçüncü ve son bölümünü aşağıda paylaşıyorum:

III. Katma Değer Vergisi (KDV) İstisnaları

A. KDV Kanunu ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyetler ile serbest meslek faaliyetlerini vergiye tabi tutmaktadır. Ancak, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında, teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyette bulunan girişimcilerin belirli koşullarda KDV muafiyetinden yararlanması mümkündür. Bu bölgelerde üretilen sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, oyun, mobil ve askeri komuta kontrol yazılımlarının teslimi KDV’den istisna tutulmaktadır.

B. KDV İstisnasının Kapsamı ve Uygulama Alanları

Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren firmalar, gelir vergisinden muaf oldukları süre zarfında bu bölgede ürettikleri yazılımların tesliminde KDV istisnasından faydalanabilirler. Örneğin, bir yazılımın farklı kişilere satılması veya elektronik ortamda pazarlanması durumunda da KDV istisnası uygulanır. Bununla birlikte, 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren bu istisna kapsamında yapılan işlemlere ilişkin yüklenilen KDV, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV'den indirilebilir, ancak indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin iadesi mümkün değildir.

Ancak, teknoloji geliştirme bölgesinde yer alan firmalar, bölge dışındaki faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar için bu KDV istisnasından yararlanamazlar. Ayrıca, güncelleme dışında yazılımla ilgili olarak verilen bakım, destek hizmetleri veya network uygulamaları gibi yazılımlar için KDV istisnası uygulanmaz.

Sonuç

Teknoloji geliştirme bölgeleri, Ar-Ge ve yazılım faaliyetleriyle uğraşan firmalar için önemli vergi avantajları sunmaktadır. Bu avantajlardan tam anlamıyla yararlanabilmek için, firmaların faaliyetlerini teknoloji geliştirme bölgelerinde yürütmeleri ve kazançlarını bu bölgelerdeki Ar-Ge, yazılım ve tasarım faaliyetlerinden elde etmeleri gerekmektedir. Ayrıca, KDV istisnaları gibi ek vergi avantajları da mevcuttur, ancak bu avantajlar yalnızca belirli koşullar altında geçerlidir. Firmaların bu vergi avantajlarından yararlanırken dikkatli olmaları ve kanunlarla belirlenen şartlara uymaları gerekmektedir.

Detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz

info@ozmconsultancy.com